19 Eylül 2012 Çarşamba

Hic tanimadiginiz bir insani dusundugunuz oldu mu hic?

İki gun once kendime bir beslenme defteri aldim ve her gece ona yazmaya basladim. Gecen hafta bes gun boyunca kontrolsuz bir sekilde yedim. Simdi "kilona cok takiyorsun gencsin sen ye ne olacak?" diye dusunenleriniz mutlaka oluyordur ama inanin bu sefer kilo ile ilgili degil sorun. Kontrolsuz yeme istedi bir cesit yeme bozuklugudur ve gercekten ama gercekten cok sinir bozucudur. İnsan catlayana kadar yemek,yemek ve yemek ister! Genelde yediklerini cok fazla karistirir. Mesela 1 kase cips ve uzerine 6 tane donut gibi. Veya 1 kavanoz tursu ve ustune de koca bir kutu cikolata gibi! Bu ikilileri soyleyince mideniz bulandi degil mi? Onlarin hepsini midenize aldiginizi dusunsenize! Midenizi oldurmeye calismak gibi birsey bu bence! Ben de boyle beslenmeye dogru gittigimi anlayinca "neler oluyor bana?" diye sormadan edemedim kendime. Hemen bir not defteri aldim elime ve nasil bir ben istedigimi,vucudumun hangi bolumlerini begenmedigimi ve nasil beslenmek istedigimi yazdim defterin ilk sayfasina. Inanin yazdiktan sonra oyle bir rahatladim ve mutlu oldum ki bu defteri her zaman tutacagima soz verdim (belki de daha sonra bir beslenme kitabi cikartirim;) ama oncelik Anneliese in kitabina:D). Aman nazar degmesin! 3 gundur herseyden yiyorum,deftere yaziyorum ve haftada 4 saat spor yapacagim. Hatta birazdan annemle birlikte yuruyuse parka gidip 1 saat yuruyecegiz:). Simdiden kendimi hafif hissetmeye basladim ama bugun aksam sushi yedigimiz icin biraz su tutabilir vucudum. Ama olsun,bol bol su icerim ve spor yaparim pazar gunune kadar o tuzu atarim vucudumdan.

Neyse, bu kontrolsuz yeme isine basladigimi anlayinca aklima gecen sene yasadigim olaylar tekrar geldi. Ancak ben size baktim ki cok bilgi vermemisim o konuda. O yil neredeyse ac yasayan benim kalp ritmim dustu ve cok ama cok riskli bir duruma geldi. Normal bir kalp ritmi 60-80 arasidir ama benimki 48 lerdeydi. Annem kalp ritmime baktirirken bunun basit bir muayene oldugunu dusunup onemsememistim. Yillardir ayni doktora gidiyordum ve hic bir sorun cikmamisti daha onceden. Oysa o gun benim icin bir donum noktasi olacakti! Bir deri bir kemik kalmis vucudumu muayene eden doktor ikidebir "hmmm evet" deyip duruyordu. Ben de bunlari oylesine dedigini sanmistim. Ancak bu dedigi aslinda bir sorun oldugunu gosteriyormus. Sonra bir gece annem aglayarak yanima gelince ve kalp ritmimin yememekten cok ama cok dustugunu soyleyince kendimden ve yaptiklarimdan nefret etmeye basladim. O gun hayatimin en kotu gecesini yasadim. Oluyordum ve bunun sorumlusu bendim!

Ertesi gun annem beni hastaneye goturdu ve kalbime holter taktilar. Annem de bana hep ayni soruyu soruyordu:" o 40 kiloluk anoreksik kiz sana zayiflama hapi verdi mi?" ben de aglayarak ve yemin ederek hayir diyordum.

24 saat boyunca holterle dolastim. Daha orta 2 deydim! Ve yanlis insanlar yuzunden sagligim gitmisti,arada benim de aptalligim var tabii. Okula holterle gittim ve annem cikartmaya gelene kadar oyle dolastim. O sirada annem anoreksik kizin annesiyle konusmus. Kiz ertesi gun benden ozur diledi (artik arkadas degiliz cunku o kotu bir insan) ve zaten zayif oldugumu daha fazla vermememi soyledi. 2 ay sonra sagligim yerien geldi ama kontrole gitmem ve tekrar holter takmam gerekliydi. O ara yine diyete baslamistim ama bu daha saglikliydi.

O ikinci randevu ise benim aglamama neden oldu. Kendim icin degil,yanimdaki kiz icin. Benim yaslarimda ve benden uzun ama 10 kilo daha zayif bir kiz oturuyordu yanimda. Babasi oldugunu dusundugum adam obezdi. Ve kiz olecek gibiydi. Holter icin bekliyormus. Takilirken iceriden konusmalari duydum. Hemsire ona yememe hastaligina tutuldum degil mi? diye sordu ve kiz evet dedi. Kiz disari cikarken cok sinirim bozuldu ve halime sukrettim. Dua da ediyordum ayni anda iyiki boyle degilim diye. Sonra bana sira geldi ve takilirken icinden bir ses bana:". Su haline bak shanti! Daha 13 yasindasin ve kalbin yuzunden makinelere baglaniyorsun! Neden kendine bunu yapiyorsun? Buyuyunce bunlari mi hatirlayacaksin?"
Bu icimdeki sesin sorusundan sonra o gun hic yemedigim kadar cok yedim yemegimi.

Ertesi gun ise holteri cikartip sonuclari gormeye gittik annemle. O da ne? Yine ayni kiz! Agladigi belli cunku gozleri sismis. Babasi da agliyor sanirim. Cunku adamin da gozleri islak. Bizden once sonuclari gormeye gittiler. Sonuclari beklerken akrabalari geldi kizin. O sirada kiz ortadan kayboldu. Bir saat oldu,iki saat oldu kiz yok! Sonra babasi akrabalarinin yanina gitti. Nerede sorularina anjiyo yapiliyor diye cevap verdi babasi. Hepsi aglamaya basladi o anda. Ben de kendimi zor tuttum aglamamak icin. Sonra benim sonuclarim icin gidince biz annemle birbirimizin ellerini simsiki tutuyorduk. Peki ne oldu? Kalp atislarim 65 e yukselmis ve bu cok iyiymis! Annem rahatlamis agliyordu. Ben de sadece guluyordum. Ama icimden o kiza ne oldu diye soruyordum.

Suan hala o kizi dusunuyorum. Sagligi nasil?oldu mu yoksa yasiyor mu? Adini bile bilmiyorum kizin ama sunu biliyorum ki o kiz o gun orada olmasaydi ben yine ac yasamaya devam edecektim!

14 Eylül 2012 Cuma

Biraz halimden bahsedeyim size;)

Belki soylemisimdir size okulumun 12 sinde acildigini. Eger soylemediysem de simdi ogrendiniz:) Evet!Shanti artik liseli oldu. Anneme gore lise okul yillarinin gectigi en guzel ve eglenceli donem,bazilarina gore ise en fazla calisilmasi gereken sacma sapan bir donem. Daha sadece 3 gundur liseli oldugum icin ben pek yorum yapamayacagim bu konuda. Ama ilk izlenimlerim lisenin muhtesem oldugunu soyluyor. Biliyorsunuz ki ben Fransiz Lisesini kazandim ve artik her gun Beyoglu,Cihangir ve Taksimi gorebilcem. Okulum Beyoglu Alman Hastanesinin hemen arkasinda. Onceki yazilarimda dedigim gibi adi Sainte Pulcherie.

Okul konusuna daha sonra tekrar deginecem. Peki ya okul disinda neler oldu bana?oncelikle bu pazartesiye kadar 3 gun boyunca cok abur cubur yedim ve spor yaptigim icin kilo cok almadim. (birkac gram oynadi tarti) sali ve carsamba gunu biraz dikkat ettim ve kilo verdim. Ancak persembe gunu cok yedim ve bugun de dikkat etmedim yedigime ve olcuyu kacirdim. Cumartesi ce pazar gunu dikkatli beslenecegim. Pazartesi gunu okulum Macka Parkinda bir program ayarlamis. Bol bol abur cubur olacak gibi gorunuyor. Ancak sali gununden itibaren okul hayatina kesin girmis oluyorum ve hayatim duzene giriyor. Duzenli hayat olunca kilo verebiliyor,kendime dikkat edebiliyorum. Ayrica okulda iki tane kantin var. Biri fast food digeri de ev yemegi servis ediyor. Sanirim ben ev yemegine takilirim kilo almamak icin.

Spor olarak suan haftanin 3-4 gunu 1 saat yurumeye calisiyorum. Babama ne kadar pilates diye yalvarsam da suan onu cok ikna edemiyorum. :) (ona buradan duyurulur!)

Kitabimi soracak olursaniz boyutunu minicik yaptirmayi dusunuyorum kitabin. Sanki cep sozlugu gibi. Suan sadece 52 sayfa yazabildim ve basarabilirsem 100 48 sayfa daha yazacagim:) ancak ilham gelmiyor bir turlu! Anneliese i dusunuyorum,benim hayatimla onun hayatini karsilastiriyorum,onun hobileri,benim hobilerim vs. Ancak hala aklima birsey gelmiyor ve bu da beni sinirlendiriyor! Acaba ilham bankasi diye birsey var midir? Gider beynime 1 kilo ilham yukletirim.

Kitap yazacagimi cok kisiye soylemedim. Ailem,takipcilerim ve cok sevdigim arkadasim Hazel biliyor sadece:) size daha once Hazel dan bahsettim mi bilmiyorum ama onunla kisa bir suredir tanisiyor olsam da en yakin arkadasim oldu diyebilirim. Cunku sanki ayni beyne sahipmis gibi her seyimiz ayni! :)

Bu arada farkettim ki 1 haftadir bloguma yazmamisim. Herhalde bu yil bu kadar arayla yazabilecegim. Simdi izin verirseniz disiplinle dolu Fransiz odevlerimi yapacagim:))

9 Eylül 2012 Pazar

Temel beslenmem(Kirmizi Palet icin) :)

Bir onceki yazimda size benim diyet gecmisimden bahsetmistim ve bir ara anoreksiyaya dogru gittigimi soylemistim. Anoreksiya hastaligina yakalanan Isabelle in trajik yasamini da ornek olarak gostermistim.

Yorumlara bakinca beni dusunen bir suru okuyucum oldugunu anladim(sizi seviyorum:)). Hepsi bu kadar kafama takmamam gerektigini belli etmis bana:)

Kirmizi Palet adindaki okuyucum,vejeteryan olmanin bu yasta biraz riskli oldugunu dusundugunu yazmis bana. Tabiiki kotu bir niyetle yazmamis bunlari hatta o kadar dusunceli ve insanca dusuncesini yazmis ki cok memnun oldum.
Cunku vejeteryan oldugumu bilen insanlarin %99 u bana ilk olarak "aaaaa olur mu? Sen ergenlik cagindasin. " veya " cok zararli,iyi boyun kisa kalsin senin. " diyor. Buna ailem de dahil. Tabiiki yorumlara acigimdir ama oyle insanlar oluyor ki 3 saatlik yuruyusten sonra bitkinim desem hemen vejeteryanliga bagliyorlar olayi. Oysa hic alakasi yok. Bazilari ise vejeteryanligi dikkat cekmeye calistigim icin sectigimi,vejeteryanlarin ac yasadigini soyleyecek kadar aptal oluyorlar. Vejeteryanlik bilincli bir sekilde olununca eskisinden daha bile saglikli oluyor insan. Ama eger bilincsizsen ve vejeteryanlik hakkinda birsey okumadiysan hastaneye kadar yolun var demektir. Ne var ki ben hastanelik falan olmadim. Cunku ben olmadan once beslenme stili hakkinda yazilar,kitaplar okudum ve uzun bir suredir vejeteryan olan insanlara danistim. Zaten deniz urunlerini yedigim icin bu is bana cok zor gelmedi.

Kirmizi Palet icin temel beslenme planimi yazmak istedim. Tabiiki arada 3 gunluk 5 gunluk duzensizlikler oluyor ama genel olarak bu listeye uyuyorum.
Ayrica bu liste benim metabolizma hizima gore yapilmis bir listedir. Kilo vermek istedigmde sekeri ve ekmegi kesiyorum veya listeden 100 kalori indiriyorum. Neyse,ben listeyi uazayim siz yorumlarinizi birakin:)

Sabah:

2 dilim cavdar ekmegi ve 4 yemek kasigi lor peyniriyle domatesli tost.
1 kasik pekmez
Veya
4 kasik yulaf ezmesi
5 kasik yogurt
1 kasik pekmez
Veya
Menemen
1 kasik pekmez
(iki gunde bir kahvaltima haslanmis yumurta ekliyorum)

Ara: 1 meyve (1. Kahvaltiyi yaparsam bu arayi atliyorum)

Oglen:

6 kasik sebze yemegi
1 kase yogurt veya yagsiz salata
1 meyve

Ara:
1 bardak light sut

Aksam:

1 tatli kasigi yag ile salata
(domates,marul,salatalik,1 kasik misir)
Uzerine
4 kasik kurubaklagil/80 gram ton baligi(koyarsam salataya yag koymuyorum)/1 kibrit kutusu az yagli peynir/sabah yemediysem 1 yumurta

Gece:
1 meyve
1 bardak light sut

Dedigim gibi,normal listem boyle ama bazen 1 hafta bile olcuyu kacirabiliyorum cunku arkadaslar,gezmeler derken insan bazen kendini tatlilarin icinde buluyor. :)Haftanin iki gunu pilates yapacagim bu sene. Daha pilatese yazilmadigim icin haftanin 3 gunu 40 ar dakika yuruyorum simdilik.

7 Eylül 2012 Cuma

Aynadaki sisko yoksa ben miyim?

12 eylule cok az kaldi. Okulum acilacak,dersler baslayacak ve duzenli hayata tam olarak gececegim. Okul uniformalarimi coktan aldim bile.

Tabii ki Fransiz liselerinin kiyafetler konusunda cok kati kurallari var. Mesela ayakkabilar tamamiyle soyah olacak ve minicik bir yeri bile baska renk olmayacak,siyah diz alti corap giyilecek(kisin bile!) ve elbiseler duzgun ve utulu olmali her zaman. Ilginc olan ise aksesuarlara ve saca o kadar kural koymamislar. Saclar sadece pasakli bir gorunumden uzak olmali onun disinda acik birakilabilir,aksesuarlar ise tek renk kupe,ufak bir kolye veya bilezik takmakta bir sakinca yok.

Peki bu 10 gunluk yeminim ne oldu?
Tam 5 gundur kendimi tutuyor ve abur cubur yemiyorum. Ancak bu on gunluk yemini 8 gune indirmem gerekli. Cunku arkadasim pazartesi bize yatiya geliyor(okul kutlama partisi gibi oldu benim icin:)) ve dogal olarak ikimizde o gun istedigimizi yemek istiyoruz. Hatta ilk once donutlar aliriz da yeriz birlikte diye dusunduk:) sonra benim 10 gunluk yeminimi hatirladi ve "hadi be shanti! Bir gun yersin daha sonra iki gun yine devam edersin yedigine. " dedi. Tabii ben de hemen onayladim:). Sanirim artik neyi nasil yemem gerektigini anladim. Iki sene onceye bakinca gercekten buyuk bir ilerleme var yemek duzenimde. Peki neydi benim hikayem?

On iki yasindayken 56 kiloydum. Yanimda dolasan sopa gibi kizlara ozeniyordum. Ancak buna ragmen abur cubura ve tembellige devam ediyordum. Obez degildim cunku boyum 1.56 ydi. Ama balik etliydim ve sanki 17 yasinda gibi gorunuyordum. O senenin yazinda karar verdim kilo vermeye ve 3 ayda alti kilo verdim saglikli bir yasami secerek. Kisin ise 48 kiloya indim ama 49 kilo olunca artik sinirleniyordum. Nedeni ne miydi?Yalnis insanlarla tanistim. 38 kilo olup kendini sisko goren bir kiz ve anormal yiyip bana da yemeye zorlayan 40 kiloluk bir sirikla takiliyordum. O 38 kilo olan bana sanki obezmisim gibi bakar ve hep kilo konusundan bahsederdi. Arkadasligimiz kilo konusu uzerine kuruluydu. Bir de ikizi vardi onun ama
o siska degildi oyle ve yemeyi severdi. Ancak benden fazla yese de zayifti. On uc yasindayken o somestr tatilinde sok diyetlere basladim. Sadece yesil salatayla besleniyordum. O zaman saclarim dokulmeye,kalp atislarim yavaslamaya basladi. Tam 5 kilo vermis ve 43 kilo olmustum. Aynada kendimi hala sisman goruyordum ve daha az yemeye basliyordum. 100 gram alinca aglama krizlerine giriyordum. En sonunda annem bir gun cok uzgun bir sekilde yanima geldi ve "Su haline bak Shanti! Resmen intihar ediyorsun! Kalp atislarin zayiflamaya basladi. Lutfen yapma boyle!" dedi. O gun cok onemli bir karar aldim ve yemeye basladim. Saglikli bir sekilde iki kilo aldim. Ama daha sonradan tarti bozuldu bizim evde ve tarti her gun beni az gostermeye basladi. Ben de hemen fazla yemeye basladim ve yazin basinda 50 kilo oldum!sonra yine ac gezmeler,sporlar... Ama bu sefer sagligim cok bozulmadi. Sadece metabolizmam halloldu ve tam 6 ay once anladim neyi nasil yiyecegimi. Cunku bir diyetisyene gittim ve bana uzuuuun uzun anlatti herseyi.


Ancak ben o yesil salata gunlerimden sansli kurtuldum. Suan halume sukrediyorum cunku Isabelle Caro gibi olabilirdim.

Isabelle 1982 de Marsilya dogumlu genc bir kizdi. Genc bir kizdi cunku oldugunde henuz 28 yasindaydi ve annesi onun hep kucuk kalmasini istiyordu. Zaten fazla genc bir kiloda oldu. Oldugunde sadece 33 kiloydu ve 165 boyundaydi.

Cocuklugunun tam bir kabus oldugu apacik ortada. Annesi onu dogdugu andan itibaren anormal derecede benimsedi. Onun hep kucuk kalip birlikte yasamalarini,her zaman kucucuk bir kiz olarak kalmasini istiyordu. Bunu o kadar benimsedi ki kizinin hep boyunu olcuyor,onu minicik bir kiz gibi giydiriyor ve buyumesini engellemek icin yedigine,ictigine hatta disaridaki hayatina bile karisiyordu. Isabelle nin anlattigina gore ise annesi bir yerden acik havanin cocugun buyumesine katki sagladigini duyup kizini okula bile gondermemis. Isabelle in disari cikmasi kesinlikle yasakti. Yani dogustan bir hapis hayati!
Isabelle in boyu uzadiginda veya kilo aldiginda annesi cok uzuluyor ve annesinin uzuldugunu goren Isabelle ise daha da uzuluyormus. Annesinin onu dunyada tek seven insan oldugunu dusunen Isabelle buyuyunce annesinin sevgisini kaybedecegini dusunmus ve 12 iki yasindayken anoreksiya hastaligina yakalanmis. Gunde 2 parca cikolata ve 5 misir gevregi tanesiyle yasiyormus artik. Zayiflamis,zayiflamis ve 16 yasinda hastaneye kaldirilmis.
Daha sonra ise evden ayrilma zamani geldiginde ozgurlugun verdigi mutlulukla kilo almaya ve guzellesmeye baslamis. Kilosu yine azmis ama eskisine nazaran daha iyiymis. Ancak manken ajansinin sagliksiz gorunumunden dolayi onunla calismayi reddetmesi ve insanlarla yasadigi problemler onu yine anoreksiyanin kapisina suruklemis. Artik 165 lik boya 20 kiloymus! Aynaya her bakisinda ise kendini sisman ve cirkin goruyormus.

Bir gun bir telefon gelmis. Italyan bir fotografci anoreksiya hastaligi ile ilgili bir reklam icin Isabelle den ona poz vermesini istemis. Isabelle bari baska insanlar bu hastaliga yakalanmasin diye teklifi kabul etmis. Verdigi ciplak pozlarla herkes onu tanimis ve ona destek olmaya calismislar. Isabelle destekcileriyle birlikte 33 kiloya kadar cikabilmis.

Ancak saglik sorunlari hala devam ediyormus ve 2010 da solunum yolu rahatsizliklari yuzunden hastaneye kaldirilmis. Kasim ayinda ise hayata gozlerini yummus. Basta annesi olmak uzere ebeveynleri yikilmis ve hemen bosanma karari almislar(adam hakli. Sonucta kadinin hirsi yuzinden kizindan oldu). 1 ay boyunca Isabelle nin vucuduna yaptiklari onca sevgi iskencesinden sonra tum destekcilerine olum haberini vermisler. Oldukten ancak bir ay sonra cenaze isleri hallolmus. Ancak bu cenazeden sonra bir de Isabelle in annesinin crnazesi kalkmis. Cunku annesi kizinin olumune sebep oldugunu dusunup depresyona girmis. En sonunda ise dayanamayip intihar etmis.

Bir kisinin hirsi bir aileye maloldu.

Onun disinda Isabelle icin cok uzildum ve bu hikayeyi okuduktan sonra halime sukrettim.

2 Eylül 2012 Pazar

1. Round benim icin basliyor:)

Belki beni okuyanlar bu cumleyi 100 kere duymustur:Liseye basliyorum ve cok heyecanliyim.

Ama inanin yazmadan duramiyorum bu cumleyi:)) hatta elimde olsa duvarlarimin uzerine veya suratima yazacagim. Hatta onu da birakin liseye baslayacagimi tum dunyaya mesaj mi atsam diye sacma sapan dusunmeye basladim! Anormal derecede mutlu ve enerjik hissediyorum kendimi! Oraya buraya zipliyor,sarki soyluyor ve dans ediyorum( pek basarili bir dansci olmasam da:D) cok mutluyum kisacasi!

Peki hangi liseye girdim? Size uzuuuun uzun anlatmak istiyorum bunu.
Dame de sion asil tercihimdi benim aslinda. Hem okulun din degistiren bir rahip tarafindan kurulmasi hem de ismi cok ilgincti ve bu da orayi kazanmam icin cildirmami sagliyordu. Ama puan bir turlu inmiyordu! 4 puancik kalmisti aramizda ama puan inmek istemiyordu! Tabii benim cok sinirim bozuldu agladim zirladim once nasil giremem diye,nasil Sainte Pulcherie ye girerim diye. Aslinda puanin inmesini sakince beklemem gerekliydi. Neyse, puanimin tuttugu bir okul olunca gittik once SP ye on kayit yaptirmaya. O sirada okulu gezdik ve okul hakkinda konustuk.
Peki ne oldu? Okuldan ciktigimda sanki biri bana sihir yapti. Cunku okula resmen asik olmustum. Hem bohem bir yer olan Cihangir de hem Beyoglu nun arka sokagi hem Taksim hem de Nisantasina yuruyerek 5 dakika! Daha ne olsun? En ilginc olani ise 3 senedir Dame de Sion Dame de Sion diye tutturan Shanti bir anda Dame de Sion u unuttu ve yerine Sainte Pulcherie yi koydu. Daha sonra kesin kayit hakki kazandigini ogrendim ve tabii mutluluktan aglamaya ve dans etmeye basladim!
Kaydimi okula yaptirdim ama hala Dame de Sion un puaninin dusmesini bekliyorum. Gerci dusecek gibi degil,dusse bile millet kaydini cekmeyi dusunmuyor. Ama olsun! Ben burada yani Sainte Pulcherie m de cooooook mutlu olacagima eminim.

10 eylul de bir tanisma gunu var. Daha sonra ise 12 sinde okul aciliyor. Ben de tanisma gunu icin halamdan elbise istedim Amerikadan ama beni 0 beden sanan halam 1 beden kucuk kiyafet alamsin mi bana! Guzelim elbiseyi giymeye calisirken az daha yirtiliyordu. Ama herhalde 1-2 kilo verirsem elbisenin icine girerim. Aslinda elbise oluyor ama fermuari en ustlere dogru kapanmayi birakiyor. Gerci bu ara biraz da fazla tuzlu beslendim ve yediklerim de siskinlik yapmis olabilir. Size daha once yapacagim programdan ornek menuyu ve kurallari yazmistim ama daha ilginc bir sey oldu. Onumuzdeki 10 gun boyunca abur cubur yemeyecegime yemin ettim. Cips,seker,cikolata,pizza(tam tahil pizzasi ancak) yasak 10 gun boyunca! Aslinda 1 aylik diyet uygulayacagim. Suan 1 ayin 1/3 unu yapmaya basliyorum. 12 eylulde 1/3 unu tamalamis olacagim. Hedefim 2 kilo vermek.

Bu arada bu seneki planlarimdan bahsedecegim size diger yazimda. Ama suan yazmayi birakmaliyim cunku saat 2 olmak uzere. İyi geceler!

1 Eylül 2012 Cumartesi

1 ayda neydim ne olucam?

Uzun zamandir diyet konusu acmamistim size. Ama iki gun once tartidaki rakami gordukten sonra acmanin zamaninin geldigini anladim. Cunku 50 kilo oldum! Tam 4 kilo ! Boyumu olctugumde ise 165 oldugumu gordum. Boyuma gore kilom iyi aslinda ama kalcalarim buyumeye basladi. Ben de bir ay boyunca saglikli bir diyete baslamayi planladim. 1 aylik planim su olacak:

-haftanin 3 gunu 40 ar dakika disarida yuruyus yapacagim.
- kisin haftanin 2 gunu pilates yapacagim.
-haftanin bir gunu istedigim seyi yiyecegim.
-ekmek hic yemeyecegim.
-sebze,meyve agirlikli beslenecegim.
- gunde iki bardak sut icecegim ve 2 gunde 1 yumurta yiyecegim.

Ornek menum vejeteryanlar icin yaptigim menu gibi olacak. Haydi bakalim! 1 ayda ne olacagim! 3 eylulde basliyorum ve her hafta size bilgi verecegim.