21 Haziran 2013 Cuma

Hosgeldin Gunes,biraz gec olsa bile:)

Gecen cuma aksamindan bu cuma sabahina kadar durumumu anlatan en iyi sey bir sarki. Yaz uzuntusu vardi cunku icimde. Hatta o kadar uzuldum ki yaz havasina giremedim bile. Evde butun gun oturup agladim,yattim ve bir turlu okulu aklimdan cikartamadim. Bu sene o kadar cok sey yasadim ki cunku... Ama bu modumun nedeni baska birseydi. Bu Shanti yle ilgiliydu sadece. Nedenini anlatmayacagim cunku anlatirsam en yakin arkadaslarimdan birinin bana olan guvenini kaybederim,bunu dogal olarak istemiyorum. Sadece bu sarkiyi paylasip ilk durumumu anlatmak istiyorum size.

Kiss me hard before you go
Summertime sadness
I just wanted you to know
That, baby, you're the best

I got my red dress on tonight
Dancing in the dark in the pale moonlight
Done my hair up real big beauty queen style
High heels off, I'm feeling alive

Oh, my God, I feel it in the air
Telephone wires above are sizzling like a snare
Honey, I'm on fire, I feel it everywhere
Nothing scares me anymore

Kiss me hard before you go
Summertime sadness
I just wanted you to know
That, baby, you're the best

I've got that summertime, summertime sadness
S-s-summertime, summertime sadness
Got that summertime, summertime sadness
Oh, oh, oh

I'm feelin' electric tonight
Cruising down the coast goin' 'bout 99
Got my bad baby by my heavenly side
I know if I go, I'll die happy tonight

Oh, my God, I feel it in the air
Telephone wires above are sizzling like a snare
Honey, I'm on fire, I feel it everywhere
Nothing scares me anymore

Kiss me hard before you go
Summertime sadness
I just wanted you to know
That, baby, you're the best

I've got that summertime, summertime sadness
S-s-summertime, summertime sadness
Got that summertime, summertime sadness
Oh, oh, oh

I think I'll miss you forever
Like the stars miss the sun in the morning sky
Later's better than never
Even if you're gone I'm gonna drive

I've got that summertime, summertime sadness
S-s-summertime, summertime sadness
Got that summertime, summertime sadness
Oh, oh, oh

Kiss me hard before you go
Summertime sadness
I just wanted you to know
That, baby, you're the best

I've got that summertime, summertime sadness
S-s-summertime, summertime sadness
Got that summertime, summertime sadness

Ama bu cuma, bu cuma hersey eski haline geri dondu ve yaz basladi. Daha fazla aynadaki o uzgun surat yoktu artik,daha fazla mutsuz sarkilar dinleyip aglamak yoktu,daha fazla herkese sinirkenip odaya kapanmak yoktu ve en onemlisi artik daha fazla umutsuzluk yoktu.
Sabah basladi hersey. Panjurumu yarisi acik uyumusum farketmeden gece,tabii gece 4 e kadar yabanci dizi izlersem ne yapacagimi unutup aninda oldugum yerde yigilip uyumam normal. Normalde birakin yarisi acik uyumayi 1/10 i acik olursa bile uyuyamam ben. Ama bugun uyaninca farkettim ki bu cok hosuma gitti. Pencerenin yarisindan odama giren o gun isigi sanki gunesin bana bir mektubu gibiydi. "Haydi toparlan artik,gormedin mi ben geldim. Biraz eglenmelisin ben buradayken!" diyordu mektubunda. Belki buraya emir vermis gibi yazmis olabilirim bunu ama bunu o kadar melek bir sesle soyluyordu ki bana hic sinir olmadan kabul ettim bu teklifi. 7 gun sonra ilk defa yuzum gulerek uyandim. Aynamin karsisina gectim kalkip ve aynen soyle dedim: "Sukurler olsun ki Tanri bana yasayacagim bir gun daha verdi,ben de bu gunu bosa harcamayip tadini sonuna kadar cikartacagim.". Giyindikten sonra mutlu bir sekilde salona gittim ve 7 gundur yaptigim gibi Dizimag i acip yeni dizilere bakmaya koyuldum. Ama ilk defa aptallik yaptigimi cunku disarida muhtesem bir havanin ve gunesin beni bekledigini dusundum. Kahvaltiyi hic dusunmeden disariya attim kendimi ve yurudum yurudum ve yurudum! Ama her zamankinden farkli yurudum bu sefer. Bu sefer ask,sevilen kisi,bunalim sarkilar yerine hizli,neseli ve insani gulumsetebilen sarkilar dinleyerek yurudum. Eve gelince dans eder gib hareketlerle bilgidayarima girdim ki haberlere bakayim,yeni sorularimi cevaplayayim ve o an iste en mutlu oldugim andi. Cunku hersey yoluna girmisti,evet hersey eski haline geliyordu! Ne oldugunu soylemeyecegim ama cunku kendime saklamak istiyorum nedenini. Sonra telefonum caldi, uzun suredir gormedigim ve ozledigim akrabalarimdandi bu. İlk defa onlarla cok neseli ve canli bir sekilde konustum cunku ilk defa bugun farkettim onlari ozledigimi. Pasaportum geldi sonra,bilmem soyledim mi, Fransa ya gidiyorum. Paris e. Belki size suratimda bir maskeyle Eyfel Kulesinin onunde bir fotografimi gonderirim, Operadaki Hayalet gibi yani:)
Bugun farkettim ki Gunes geldi,benim icin geldi ve su sarkiyi soylemeye basladim onu karsilamak icin:

Here comes the sun (doo doo doo doo)
Here comes the sun, and I say
It's all right

Little darling, it's been a long cold lonely winter
Little darling, it feels like years since it's been here
Here comes the sun
Here comes the sun, and I say
It's all right

Little darling, the smiles returning to the faces
Little darling, it seems like years since it's been here

Here comes the sun
Here comes the sun, and I say
It's all right

Sun, sun, sun, here it comes
Sun, sun, sun, here it comes
Sun, sun, sun, here it comes
Sun, sun, sun, here it comes
Sun, sun, sun, here it comes

Little darling, I feel that ice is slowly melting
Little darling, it seems like years since it's been clear
Here comes the sun
Here comes the sun, and I say
It's all right

Here comes the sun
Here comes the sun, and I say
It's alright
It's alright

12 Haziran 2013 Çarşamba

Sevgili Koruyucu Melegim Anne...

Gecen sene bugun yine Anneliese icin bir yazi yazmistim. Beni takip edenler bilir,Anneliese in hayatindaki onemli tarihler benim icin de onemli tarihlerdir. Bugun Anneliese 84 yasinda. Ben de 84.yasini kutlamak icin ona bir mektup yazmak istedim.

" Sevgili Koruyucu Melegim Anne,
68 yil gecti sensiz. Tamam belki bu 68 yilin tamaminda degilde son 15 yilinda yasiyorum ama sonucta yillar onemli degildir,uzaklasan kisiye verilen degrr onemlidir ve biliyorsun ki sana verdigim degeri baska hicbir seye vermiyorum ben. Eger benim hayatima karsilik seni tekrar insanliga gondermek gibi birsey olabilseydi hic dusunmeden hayatimi feda ederdim senin icin. Gecenlerde bir soru sordular bana,bugunun yarini olmasaydi ne yaparmisim. İlk basta senin evine giderdim ve yikilmis kestane agacinin yerine senin icin yaptigim deniznkabugunu koyardim. Heykelinle konusurdum,gunlugunu saatlerce izlerdim. Odanin duvarina yapistirdigin unlulerin resimlerine bakardim ve daha sonra cati katina Peter ve senin pencereden disari baktiginiz ve ilk opucugunu aldigin yere giderdim. Daha sonra Bayan Miep Gies in calisma masasina gider ve gunlugunu sakladigi dolaba bakardim. Son olarak butun toplama kamplarini gezer ve dua ederdim hepsinde. En son Bergen-Belsen kampina gider ve seninde icinde yattigin toplu mezarin onunde durur ve olmeyi beklerdim. Senin yaninda olmek isterdim cunku,bu sayede mutlu olebilirdim.
Ailen nasil? peki ya BayanMiep, Bayan Bep,Bay Kleiman ve Bay Kugler? Petronella,Hermann,Pfeffer ve Peter peki? Ilse ile orada karsilastiniz mi? Ben burada kalan henuz yanina tasinmayan arkadaslarinla hala gorusemedim. Onlarla konusmak,sohbet etmek ve seni anmak o kadar cok istiyorum ki... Annem bazen bana neden seni bu kadar onemsedigimi sorup duruyor. Anlamiyor ki beni hic! Anlamiyor ki senin yazilarinda bazen kendimi buldugumu,senin bana vicdanim oldugunu gosterdigini,hayatimi guzellestirdigini... Belki de sen bana Tanri dan bir hediyesindir. Cunku eminimki sen olmasaydin ben asla kendimi iyi hissedemeyecektim. Hicbir zaman boyle bir blogum olmayacakti,hicbir zaman yeme bozuklugundan kurtulamayacaktim,hicbir zaman hayvanlari ne kadar sevdigimi ve onlarin benim dostum oldugunu dusunemeyecektim,hicbir zaman vicdanimin farkina varamayacaktim. İyiki yasamissin Anne,iyiki bu dunyaya adimini atmissin. Belki haketmedigin bir sekilde tasinmak zorunda kaldin buradan,kompleksli bir cahil yuzunden dunyadan oldun. Paris e gidemedin, Peter le evlenemedin, film yildizi olamadin veya arkadaslarinla son birkez bulusup Amsterdam in sokaklarinda dolasamadin. Ama birsey istedigin gibi oldu: Oldukten sonra da yasadin.

Seni seviyorum Anne,
İyiki dogdun. "

1 Haziran 2013 Cumartesi

Bugun oradaydim...

Hepimiz neyden bahsettigimi basliktan anladik. Yazacak o kadar cok seyim olsa da inanin tekrar yazmaya cok ama cok halsizim suan. Ama bir anlik bir duygu patlamasiyla eve geldigimde hemen ask fm imdeki Gezi Parki ile ilgili sorulardan birine herseyi yazdim. Simdi aynilarini buraya da yaziyorum.

Ben de oradaydım,ailem endişelenip beni geri aldı,ısrar etsem de kalmak için sonunda eve gitmek zorunda kaldım.Olaylar fenaydı.Biz orada dogamızı korumaya çalışıyorduk,parkımızı ve en onemlisi ise gururumuzu! hepimiz bir araya gelince ne de güçlendik değil mi? bu çok guzeldi ama bir insana insan dışı bir varlıkmış gibi davranan polisleri görmek çok acıydı.Bugun bir polis bana oyle bir kufur etti ki...sinirim bozuldu ve aglamaya basladım. sırf agaclarımızı korudugum,protesto hakımı ullandıgım ve hıcbır sıddet ıceren davranısta bulunmayıp sadece bagırıp cagırıp parkımıza sahıp cıktıgım ıcın yollu oldum. Cok sinir bozucuydu ama orada gerekırse sonuna kadar kalır ve gerekırse kendımı feda ederdım. O olen ve yaralananlar bır kahraman olarak anılacaktır. polislere ise bakıs acım artık cok farklı artik.
Ayrıca sayın hukumet,
Hem cevremızı koruyalım dıye reklamlar yapıyorsunuz,hem siddete son dıyorsunuz sonra da agacı kesıp AVM acıyor,protestocuları tekmelıyor ve olduruyorsunuz! bız AVM falan ıstemıyoruz,bız parkımızı ve agacımızı ıstıyoruz!
Burayı toplama kampı falan sandınız sanırım,basbakan sen de kendını dıktator sanıyorsun herhalde! gaz odası yarattınız resmen! polisleri de SS subayına donusturdunuz! Ama sen bilirsin dıktatorlerın sonunu! o toplama kamplarından da birlik olup kahraman olan ne cok ınsan var biliyor musun? Biz de birlik olduk ve tum halk birlesip tek bir guce donustuk! Simdi oyle gucluyuz ki bizi rahatsiz edene hakettigini verebilcez! Olmadi tayyip,bu sefer sen kaybettin. Simdi halkin guclu olma vakti!