31 Aralık 2014 Çarşamba

2015...

Yeniyılınız kutlu olsun demek istiyorum size. Ama bu sene olanlara bakınca diyemiyorum bir türlü. Ne kadar da çok olay olmuş öyle?
İş kazaları, Berkin, Polis-Siyahi çatışmaları, ISIS, cumhurbaşkanlığı seçimleri, Pakistan'daki suikast, Gazze-İsrail... Bunlar sadece üzüldüğüm olayların birkaçı. 

Size tek diyebileceğim şey televizyonu açmayın. Açmayın ki vicdanı 16 kilodan az olan insanların devletin başında olduğunu, insan canının değerinin 250TL/10 kişiden 25 liradan daha ucuz görüldüğünü, 301 kişinin canını tekmelerle kutlayanları, 9 ay 10 gün karnında taşınan yavrunun katilinin ancak parmak kadar yıl hapse girmesini, protesto hakkı kullanımı yüzünden insanların polis tarafından darp edilmesini, din-ırk yüzünden birbirini yakan insanları, 7 yaşındaki çocuğa kafa kesmeyi ve intiharı öğretip buna din diyerek Müslümanlıktan insanı soğutan iblisleri, kadın haklarını koruması yüzünden ölen kadınları, 18 kişiyi su altında bırakan bencilleri, devletin parasını çalıp saray yaptıran diktatör bozuntusunu, polis üniforması giymiş Ku Klux Klan üyelerini, gülümsemeyi hayat kadınlığı ile aynı sayan "bakanları",kısacası insanların yamyamlaşmasını ve ilkelleşmesini görmeyin. 

Ama bu demek olmuyor ki gözlerinizi kapatmayın bu olaylara. Söyleyin düşüncelerinizi, anlatın gördüklerinizi, yırtın sansürleri, parçalayın o devlet sanılan şeyin gözdağlarını! 

2015 ;
barış yılı olsun
adalet yılı olsun 
işçi hakları yılı olsun
insanlık yılı olsun
medeniyet yılı olsun
sevgi yılı olsun
kardeşlik yılı olsun
özgürlük yılı olsun
güven yılı olsun
yardım yılı olsun
hoşgörü yılı olsun
iyilik yılı olsun!
KISACASI 2015 DÜNYANIN OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ BİR YIL OLSUN!




24 Aralık 2014 Çarşamba

Pek içtenlikle olmasa bile...

Hristiyanlığın başlangıcından bu yana kutlanan 2014. Noel bugün. Birkaç saat öncesine kadar Noel gecesi de diyebilirdik aslında. 
Sizi bilmem ama ben yılbaşı ile noelin farklı şeyler olduğunu öğrendiğimden bu yana noel ve yılbaşını ayrı ayrı severim. Biri yeni başlangıçlar,yeni hediyeler ve yeni bir yıla girişin güzel anılarla süslenmesi için iyi bir neden, diğeri de her yeri zencefil,çam ağaçları, mutluluk ve hızur ile dolduran, etrafı kırmızı ve yesille süsleyen ve 25 inden sonra bile etkisini yılbaşına kadar devam ettiren harika bir dönem. 

Ne var ki bu sene ne Noelin ne de yılbaşının tadını tam olarak çıkarabildim. Çünkü etrafta ne bir huzur ne de bir mutluluk belirtisi vardı. Tek gördüğüm birbirlerini pigment farkı yüzünden öldüren insanlar, çocuk cinayetleri,tacizleri, zavallı şahısların insanı dinden soğutan bir örgüt tarafından vahşice öldürülmesi, suçluların serbest, masumların hapislerde çürümesi, din ve toprak kavgaları ve bunun gibi bir sürü sinir bozucu ve üzücü olay. 

Bu olaylar hani geride kalmıştı? Hani bu olaylar en son 20. Yüzyılda sona ermişti ve dünya eskisinden daha rahattı? 
Jim Crow yasaları ne zaman tekrar ortaya çıktı? 
Kur'an'da ne zaman insanların kellelerine vurmak sevap sayıldı?
Kız çocuklarını birer seks objesi gibi görme hormonu ne zaman erkeklere enjekte edildi?
Kim yahudi veya arap olmaya ölüm cezası verdi?
Tekrar ne zamandan beri çocukları öldürmek normal sayılıyor?
Sorulacak çok soru var daha. 

Mademki insanlık gelişmişliğin en son devrinde şuan, neden ilkel yamyamlar gibi davranıyor herkes? Bazen teknoloji ilerledikçe insanların beyinlerini kullanmayı azaltarak bu tarz olaylara neden olduklarını düşünüyorum. 
Bazen de insanlığın kaderininin gerçekleşmeye başladığını ve sona yaklaştığımızı düşünüyorum. 

Durumlar böyleyken,bir de 29 30 ve 31 inde sınava gireceğimi düşünürken baktım ki ne aralık ayını ne de noel tatilimi iyi geçirebildim. 
Sözde, yarın en yakın arkadaşımla birlikte kiliseye gidecektik. Geçen sene gittiğimizde gerçekten noelin özelliği ve mutluluğunu hissetmiştim. Bu sene o gelmek istemediği için yalnız gideceğim.
Madem ki son anda iki kişilik düşündüğüm program değişti ve madem ki tatsız dönemlerdeyiz, en azından noel gecesine istediğim ve hayal ettiğim şekilde gireyim dedim. 
En son 10 yaşımdayken hiçbir şey anlamamış olsam bile müzik ve danslarıyla beni büyülemiş olan Hairspray müzikalini izledim. 
Evet, bu filmi özellikle seçtim çünkü gündemde barış ve eşitlikliğin kazandığı hiçbir konu yokken biraz mutlu olmak ve "hala umut olabilir" demek için izledim bu filmi. 
Her ne kadar komedi türünde bir müzikal olsada çok duygulandığım sahneler ve detaylar vardı.  
En sevdiğim sahnelerden biri Queen Latifah'nın şarkı söylediği ve siyahilerin haklarını aramak için miting yaptığı bölümdü. Buradan bakabilirsiniz:


Eğer biraz olsun mutlu ve dünyadaki bu cani olaylara karşı birşeyler görmek istiyorsanız bu müzikali izleyin derim. 

Herkese mutlu noeller demek istiyorum ama içtenlikle söyleyemediğim konusunda dürüst olmalıyım. 
Aynı dünyada yaşayan ve sadece dış görünüş olarak farklı olan kardeşleriz biz. Amacımız dünyayı hep birlikte yaşanabilir hale getirmek,saçma sapan gruplar oluşturarak onu yıkmak değil. Ancak herkes böyle düşünebildiği zaman ben mutlu bir yıl ve mutlu bir noel dileyebileceğim.