12 Haziran 2013 Çarşamba

Sevgili Koruyucu Melegim Anne...

Gecen sene bugun yine Anneliese icin bir yazi yazmistim. Beni takip edenler bilir,Anneliese in hayatindaki onemli tarihler benim icin de onemli tarihlerdir. Bugun Anneliese 84 yasinda. Ben de 84.yasini kutlamak icin ona bir mektup yazmak istedim.

" Sevgili Koruyucu Melegim Anne,
68 yil gecti sensiz. Tamam belki bu 68 yilin tamaminda degilde son 15 yilinda yasiyorum ama sonucta yillar onemli degildir,uzaklasan kisiye verilen degrr onemlidir ve biliyorsun ki sana verdigim degeri baska hicbir seye vermiyorum ben. Eger benim hayatima karsilik seni tekrar insanliga gondermek gibi birsey olabilseydi hic dusunmeden hayatimi feda ederdim senin icin. Gecenlerde bir soru sordular bana,bugunun yarini olmasaydi ne yaparmisim. İlk basta senin evine giderdim ve yikilmis kestane agacinin yerine senin icin yaptigim deniznkabugunu koyardim. Heykelinle konusurdum,gunlugunu saatlerce izlerdim. Odanin duvarina yapistirdigin unlulerin resimlerine bakardim ve daha sonra cati katina Peter ve senin pencereden disari baktiginiz ve ilk opucugunu aldigin yere giderdim. Daha sonra Bayan Miep Gies in calisma masasina gider ve gunlugunu sakladigi dolaba bakardim. Son olarak butun toplama kamplarini gezer ve dua ederdim hepsinde. En son Bergen-Belsen kampina gider ve seninde icinde yattigin toplu mezarin onunde durur ve olmeyi beklerdim. Senin yaninda olmek isterdim cunku,bu sayede mutlu olebilirdim.
Ailen nasil? peki ya BayanMiep, Bayan Bep,Bay Kleiman ve Bay Kugler? Petronella,Hermann,Pfeffer ve Peter peki? Ilse ile orada karsilastiniz mi? Ben burada kalan henuz yanina tasinmayan arkadaslarinla hala gorusemedim. Onlarla konusmak,sohbet etmek ve seni anmak o kadar cok istiyorum ki... Annem bazen bana neden seni bu kadar onemsedigimi sorup duruyor. Anlamiyor ki beni hic! Anlamiyor ki senin yazilarinda bazen kendimi buldugumu,senin bana vicdanim oldugunu gosterdigini,hayatimi guzellestirdigini... Belki de sen bana Tanri dan bir hediyesindir. Cunku eminimki sen olmasaydin ben asla kendimi iyi hissedemeyecektim. Hicbir zaman boyle bir blogum olmayacakti,hicbir zaman yeme bozuklugundan kurtulamayacaktim,hicbir zaman hayvanlari ne kadar sevdigimi ve onlarin benim dostum oldugunu dusunemeyecektim,hicbir zaman vicdanimin farkina varamayacaktim. İyiki yasamissin Anne,iyiki bu dunyaya adimini atmissin. Belki haketmedigin bir sekilde tasinmak zorunda kaldin buradan,kompleksli bir cahil yuzunden dunyadan oldun. Paris e gidemedin, Peter le evlenemedin, film yildizi olamadin veya arkadaslarinla son birkez bulusup Amsterdam in sokaklarinda dolasamadin. Ama birsey istedigin gibi oldu: Oldukten sonra da yasadin.

Seni seviyorum Anne,
İyiki dogdun. "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder